Adweek’in 26 Haziran 2025 tarihli raporuna göre, tüketicilerin influencer pazarlamasına duyduğu güven, geleneksel reklamcılığa kıyasla daha düşük seviyelerde seyrediyor. ABD’de yapılan bir araştırma, tüketicilerin %43’ünün influencer içeriklerini “otantik olmayan” veya “satış odaklı” bulduğunu ortaya koyarken, yalnızca %27’si influencer önerilerine güvendiğini belirtiyor. Bu durum, markaların influencer pazarlama stratejilerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor.
Güven Krizi ve Tüketici Algısı
Araştırmaya göre, tüketicilerin %62’si geleneksel reklamların daha şeffaf olduğunu düşünürken, influencer içeriklerinin sponsorlu olup olmadığını anlamakta zorlanıyor. Özellikle Z Kuşağı ve Y Kuşağı, influencerların paylaşımlarını “samimiyetsiz” bulma eğiliminde. Öte yandan, influencerların kişisel hikayeler veya deneyimler üzerinden içerik üretmesi, güveni artırma potansiyeline sahip. Ancak bu içeriklerin sponsorlu olduğu açıkça belirtilmediğinde, tüketiciler markaya ve influencera olan güvenini kaybediyor.
Markalar için Yeni Stratejiler
Adweek’in raporunda, markaların güven inşa etmek için daha şeffaf ve otantik yaklaşımlar benimsemesi gerektiği vurgulanıyor. Öneriler arasında şunlar yer alıyor:
- Şeffaflık: Sponsorlu içeriklerin açıkça belirtilmesi.
- Otantik İş Birlikleri: Influencerların markayla organik bir bağ kurması.
- Değer Odaklı İçerik: Satıştan ziyade tüketiciye fayda sağlayan hikayeler.
Bir pazarlama uzmanı, “Influencer pazarlamasında güven, samimiyet ve şeffaflıkla kazanılır. Markalar, influencer seçiminde ürünle uyumlu ve takipçileriyle gerçek bir bağ kurabilen isimlere odaklanmalı” dedi.
Türkiye’de Durum Ne?
Türkiye’de influencer pazarlaması hızla büyürken, benzer güven sorunları yaşanıyor. Sosyal medyada #InfluencerPazarlama #Reklam #İşbirliği hashtag’leri ile yapılan paylaşımlar, tüketicilerin özellikle sponsorlu içeriklerin şeffaflığı konusunda hassas olduğunu gösteriyor. Yerel markaların, global trendleri dikkate alarak daha otantik kampanyalara yönelmesi bekleniyor.